
![]()
Bozbey
Efsanesi
Bozbey Atlantı’ya yerleşen Çerkeş Türkmenlerindendir. Altınova
üzerinde Büyükdağın yamacını kale durumuna getirerek yerleşir.
Oraya yerleşmesinin amacı sürekli çevreyi görebilmektir. Bunlar
beş kardeştir. Bozbey kalede, diğer dört kardeş Atlantı’da
oturur.
Bozbey, astığı astık, kestiği kestik bir çete oluşturur.
Askerler bir türlü yakalayamaz. Yakalanması, ulaşım koşulların
yetersizliğinden olanaksızdır. “Karadana” adında bir atı
vardır. Ufak-tefek bir at olmasına karşılık rüzgar gibi
hızlıdır.
Askerler, araştırırlar, soruştururlar, çok değer verdiği
Kadınhanlı bir arkadaşı olduğunu öğrenirler. “Yakalatırsa
arkadaşı yakalatır.Başka türlü olmaz.”düşüncesiyle arkadaşına
gelirler. Durumu anlatırlar, anlaşırlar, söz alırlar. Askerler
gider. Kadınhanlı arkadaşı Bozbey’i davet eder. Bozbey daveti
alınca atına biner, Atlantı’ya gelir. Atını kardeşlerinin
ahırına bağlar. Kardeşlerine;
“Benim at yorgun, ta Altınova’dan geldi. Sizin atlardan birini
alayım. Kadınhanı onunla gideyim. Dönüşte atı değiştirir,
giderim.” der. Kardeşleri uygun bulur. Bir ata binip Kadınhanı
gider. Arkadaşına konuk olur. Bozbey gelmeden müfreze eve
gizlenir. Arkadaşının gelini, üç beş aylık çocuğunu sol koluna
alarak, sofrayı kurmaya başlar. Gelin, Bozbey’in yanına geçerken
çocuğu havaya zıplatır. “Bir oğlum olsa da adını Bozbey koysam.”
der. Ad ölen kişinin adını yaşatsın diye konduğundan amacı
Bozbey’i uyarmaktır. Bozbey bir türlü uyanmaz. Gelin, aynı sözü
üç kez yineler. Bozbey’den yine ses yok. Gelin açıkça
söyleyemez, söyleyecek ortam bulamaz. Sofrayı kurduktan sonra
Bozbey’i yemeğe buyur eder. Bozbey elindeki kargıyı kapının
arkasına koyar, sofraya oturur. Yemeğe başlar başlamaz müfreze
basar. Ne kadar uğraşsa kargıyı alamaz. Bozbey’e kelepçeyi
vururlar. Bozbey;
“Eğer kargıyı alsaydım, yüz askerle baş ederdim.” der. Gerçekten
gözü kara, çevik ve güçlüdür.
Müfreze, Bozbey’i Konya’ya götürür. Bozbey’in yakalanması haberi
Atlantı’ya ulaşır.
Kardeşleri, atlara binip, “Biz Kadınhanı üzerinden gidersek
arayı açarız. Onlar bizden önce Konya’ya varırlar. Gözlü,
Sarayönü üzerinden önlerini keselim.”diyerek yola koyulurlar.
Kardeşler, Bozbey’i götüren müfrezenin önünü kesebilse,
müfrezeyi bozguna uğratacak kadar kararlıdırlar. Kardeşler,
müfrezenin önünde Konya yolunu tutarlar. Geçti sanırlar.
Hava sisli, yerde kar vardır. Kar yeri kapatır. Bozbey, atının
izini tanır. Müfrezeye;
“İzin verin bir türkü söyleyeyim.” der. Bozbey’in amacı türkü
söylemek değil, önlerinde giden kardeşlerine sesini duyurmaktır.
İzin alınca başlar türkü söylemeye; “Bozbey’den haber
gitti,/Dost ağladı, düşman güldü.” biçiminde bağırsa, çağırsa
da, bir türlü sesini duyuramaz. Önlerinde giden kardeşleri,
Bozbey’i götüren müfrezeden önce Konya’ya varır. Baksalar ki
gelen, giden yok. Geri dönerlerken Bozbey’i götüren müfreze
Konya’ya ulaşır. Kardeşleri Bozbey’i müfrezenin elinden alacak
ortam bulamazlar.
Müfreze, Bozbey’i bir kaleye kapatır. Aradan iki üç gün geçer.
Kardeşleri beklerler. Bozbey yargılanır. Asılmasına karar
verilir. Asılmadan önce son isteğini sorarlar. Atı ile cirit
oynamak istediğini bildirir. İzin verirler. Kalenin içine
götürürler. Çevresine asker sıralarlar. Bozbey değneği eline
alır, atına biner. Değneği bir toprağa vurur, bir kalenin
kapısına vurur. Değnek kalenin demir kapısını yarısına kadar
yırtar. Ondan sonra asarlar.
Bozbey asıldıktan sonra, Konya Valisi;
“Böyle bir yiğit asılmaz. Kapıyı delecek değneği fırlatacak
kadar güçlü biri asılmaz. der. Fakat iş işten geçer.
Salt efsanesi kalır. Kalesinin kalıntıları Altınova üzerinde
Büyükdağın yamacındadır. (Çevreden ve büyüklerden duyduğum bu
öykü tarafımdan kurgulanmıştır.)
Not: Bozbey’in Çerkez olduğu söylenmektedir. Bu yanlıştır.
Olayın, 1810-1840 yılları arasında olduğu sanılmaktadır.
Çerkezler ise l864’den(Büyük Çerkez göçü) sonra Anadolu’ya
gelmişlerdir. Tarihsel açıdan olası değildir. Bozbey, Çerkeş
Türmenlerindendir. Ailesi Çankırı’nın Çerkeş ilçesinden
gelmiştir.
 |